Ekonomi Gündemi: Çin Merkez Bankası'nın Altın Israrı Sürüyor - 10 Aydır Aralıksız Alım Yapılıyor
BEİJİNG - Küresel ekonomideki belirsizlikler ve jeopolitik gerilimler artarken, Çin Merkez Bankası (PBOC), rezervlerini çeşitlendirme ve ABD dolarına olan bağımlılığını azaltma stratejisi kapsamında altın alımlarına hız kesmeden devam ediyor. Banka, son açıklanan verilerle birlikte tam 10 aydır aralıksız olarak altın rezervlerini artırdığını duyurdu. Bu hamle, uluslararası finans piyasaları tarafından yakından izleniyor.
REZERVLERDEKİ ALTININ PAYI ARTIYOR
Dünya Altın Konseyi ve uluslararası finans kuruluşlarının raporlarına göre, Çin'in bu istikrarlı alımları, ülkenin toplam rezervleri içindeki altının payını önemli ölçüde artırdı. Sadece geçtiğimiz ay yapılan onlarca tonluk ekleme ile birlikte PBOC, dünyanın en büyük resmi altın alıcılarından biri konumundaki yerini sağlamlaştırdı. Uzmanlar, bu alımların sadece bir yatırım hamlesi olmadığını, aynı zamanda uzun vadeli bir stratejik vizyonun parçası olduğunu belirtiyor.STRATEJİK HEDEF: DE-DOLARİZASYON
Pekin yönetiminin bu ısrarlı altın alımlarının arkasındaki ana motivasyon "de-dolarizasyon" olarak bilinen, ABD dolarına olan bağımlılığı azaltma politikasıdır. Özellikle ABD ile yaşanan ticari ve siyasi gerilimler, Çin'i rezervlerini daha güvenli limanlara kaydırmaya itiyor. Altın, hiçbir ülkenin kontrolünde olmayan ve tarihsel olarak değerini koruyan bir varlık olması nedeniyle bu stratejide merkezi bir rol oynuyor. Rusya'nın Batı yaptırımları sonrası dolar rezervlerinin dondurulması, Çin gibi ülkeler için ders niteliğinde bir gelişme olmuştu.KÜRESEL PİYASALARA ETKİSİ
Çin gibi dev bir ekonominin sürekli olarak piyasadan altın çekmesi, küresel altın fiyatları üzerinde de doğrudan bir etki yaratıyor. Merkez bankalarının artan talebi, altının ons fiyatını destekleyen en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Finans analistleri, Çin'in başını çektiği bu trendin devam etmesi durumunda, altının küresel rezerv sistemindeki rolünün önümüzdeki on yılda daha da artacağını ve bunun uluslararası para sisteminde önemli değişiklikleri tetikleyebileceğini öngörüyor.Çin'in bu kararlı adımları, sadece bir rezerv yönetimi stratejisi olmanın ötesinde, küresel ekonomik güç dengelerinde yaşanması beklenen değişimin de bir habercisi olarak yorumlanıyor.
